Satranç, iki oyuncu arasında satranç tahtası ve taşları ile oynanan bir masa oyunu. Dünya çapında turnuvaları düzenlenir ve bir spor dalı olarak kabul edilir.
Bu oyun satranç tahtası denilen 8x8'lik kare bir alan üzerinde 32 adet satranç taşıyla oynanır. Toplam 64 karenin yarısı siyah, yarısı beyaz renklerden oluşur. Taraflar beyaz ve siyah renkli taşları alırlar, her oyuncunun bir seferde bir hamle yapmasıyla oyun gelişir. Oyunun başında beyaz ve siyahların 16 taşı bulunur. Bunlar bir şah, bir vezir, iki kale, iki fil, iki at ve sekiz piyondan oluşur. Oyunun amacı karşı tarafın şahını mat etmektir.[1]
Şah, satrançta karşı tarafın mat etmek istediği taş olduğundan en önemli taştır. Mat etmek, karşı tarafın şah en az bir taşla öyle bir tehdit etmesidir ki, tehdit altında kalan şahın ne kaçacak tehdit altında olmayan bir karesi, ne ona şah veren taşlar arasına sokabileceği bir taşı, ne de şah veren taşı vurma imkanı kalmıştır. Bu durumda oyun hemen son bulur. Satrancın karakteristiklerinden biri, satranç tahtasında mat edilen karşı tarafın şahını uzaklaştırmadan oyunu öylece bitirmektir. Bu özelliği, muhtemelen oyunun îcat edildiği zamanlardan kalan kralın haysiyetinin dokunulmazlığından kaynaklanmaktadır. Yenmenin bir jesti olarak mat edilen kralı devirmek mümkündür.Yeri 1E'dir. Mümkün hamleleri: Şah, her yönde bir kare gidebilir. Her iki şahlar, birbirlerini tehdît edecekleri ve şahın da tehdît edilmiş bir kareye gitmesinin yasak olmasından dolayı hiçbir zaman yan yana duramazlar.
Vezir , satranç taşlarının en kuvvetlisidir. Pratikte bir vezir, kale, fil ve atla beraber güçlü bir saldırı kuvveti oluşturur. Değeri 9 veya daha fazla (satranç ustası Larry Kaufman'a göre 93⁄4) piyon birimidir.
Kale, satrançtaki ikinci kuvvetli taştır. Muhtemelen Îran'da eski zamanlarda oynanan satranç oyunlarında kale, herhalde birkaç kez çentiklenmiş bir tahta parçası şeklinde canlandırılan bir savaş arabasıydı. Bu sembolü Îranlılardan satrancı gören Avrupalılar, bir kule olarak gördüler. İngilizcede kaleye rook (Farsça: رخ) denmektedir.
Partinin başlangıcında her iki tarafın beyaz ve siyah alanlarda giden birer fili vardır. Bunlara vezir tarafı fil ve şah tarafı fil de denmektedir. Genelde bir fil üç piyon biriminden daha değerlidir (Larry Kaufman'a göre 3¼ piyon birimi). Fakat genelde biraz daha düşük olan üç piyon birimi değeri verilir. Açık pozisyonlarda, yani engel olan piyonlar yokken çok etkili olan fil çiftidir. Genelde bir fil çifti, beraberce hareket edebildikleri ve birbirlerini hiçbir zaman bloke etmediklerinden bir at çifti ya da bir fil ve bir attan daha etkilidir. Larry Kaufman'a göre fil çiftini yarım piyon birimiyle değerlendirmek mümkündür. Bu îtibarla iki fil, neredeyse bir kale ve iki piyon gibidir. Oyun sonunda bir şaha karşı şah ve fil çifti olursa ikinci taraf kazanır. Filler, uzaklara kolaylıkla erişebilen taşlardır ve bir hamlede satranç tahtasının bir yanından öbür yanına gidebilirler. Farklı renkli filler dendiğinde taraflardan birinin beyaz, diğerinin siyah çaprazlarda giden birer fili var demektir. Bunlar birbirlerini tehdit edemezler. Kötü fil, kendi piyonlarınca çevrilmiş olup pek hareket edemeyen bir fildir.
At iki düz bir çapraz, sembolik olarak "L" şeklinde gider. Atın en dikkat çekici özelliği taşların üzerinden atlayabilmesidir. Başlangıç pozisyonu kalelerin hemen yanıdır. At aynı zamanda ortadaki 4 karede çok fazla güç kazanır (Bu bütün taşlar için geçerlidir ancak atta daha belirgindir). At taşları 2 tanedir 1B ve 1G de'dir.
Her oyuncu partinin başında sekiz piyona sahiptir. Bunlar, diğer taşların önünde bir duvar oluştururlar. Sınırlı hareket imkanından dolayı piyon, satrancın en zayıf taşıdır. Diğer taşlar gibi geriye doğru hareket edemez. Fakat parti sürdükçe piyonların karşı tarafın en son sırasına erişerek şah hariç daha değerli bir taşa dönüşebileceğinden önemi gitgide artmaktadır.
Satranç tahtası, üzerinde satranç oynanan, kenarları birbirine eşit dört köşe bir alandır. Bu alanda açık ve koyu renkli her birine "kare" denilen kutucuklar vardır. Tahta üzerinde bulunan kareler satranç taşlarının hareket ettikleri "yolları" oluştururlar. Sağa-sola doğru olanlara yatay yol, yukarı aşağı olanlara dikey yol denir. Bu yolların dışında tahtanın üzerinde koyu renkli çapraz karelerden oluşan siyah çapraz yollar, açık renk çapraz karelerden oluşan beyaz çapraz yollar da bulunur. Satranç tahtasında sekiz yatay yol vardır ve cebirle gösterimde bu yollar 1-8 arası rakamlar ile gösterilir. Aynı şekilde tahtanın üzerinde bulunan sekiz adet dikey yol da soldan başlayarak a, b, c, d, e, f, g, h harflerini alır.
SSatranç tahtasında her karenin bir adı vardır. Karelerin adları önce harf, sonra rakam olarak söylenir. Örneğin: c3 karesi, f7 karesi gibi. Satranç tahtası, iki oyuncu arasında sağ alt kare (h1 karesi) beyaz olacak şekilde yerleştirilir.
Satranç tahtasında bulunan farklı boyutlardaki toplam kare sayısı bir adet 8×8, dört adet 7×7, dokuz adet 6×6, 16 adet 5×5, 25 adet 4×4, 36 adet 3×3, 49 adet 2×2 ve 64 adet 1×1 olmak üzere toplamda 204 adettir.
Satranç tahtasında bulunan farklı boyutlardaki toplam dikdörtgen sayısı ise C(9,2).C(9,2) = 36x36= 1296 olarak hesaplanır.
Tortum Meslek Yüksekokulu
Emeği geçenler: Yunus Boztaş , Kadir Sancar , Ahmet Mertcan Ateş , Ali Kartal